irc.web.tr'e Hoş Geldiniz!
Türkiye'nin yeni nesil irc forumu sizinle!

Batuhan Bozkurt Yüzgüleç İçini Döktü:Şöhretle Aram Mesafeli

Uzman

Premium Üye
Premium Üye
Katılım
8 Eyl 2024
Mesajlar
2,466
Tepkime puanı
1

Batuhan Bozkurt Yüzgüleç İçini Döktü: “Adım Üç Tane, Doğum Günüm Muamma, Şöhretle Aram Mesafeli!”​


Son dönemde rol aldığı dizilerle adından sıkça söz ettiren, özellikle “Kızılcık Şerbeti”ndeki Fıraz karakteriyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan Batuhan Bozkurt Yüzgüç, verdiği samimi röportajda bilinmeyenlerini anlattı. “Bu benim ilk bu kadar kapsamlı video röportajım,” diyerek söze başlayan genç oyuncu, hayatına dair şaşırtıcı detaylar paylaştı.

“Üç Adım Var, Biri Gayri Resmi!”

Sohbetin başında isim konusuna değinen Yüzgüç, “Aslında üç adım var, diğerini söylemiyorum çünkü çok karışıyor, o gayri resmi adım,” diyerek merak uyandırdı. Batuhan veya Bozkurt isimlerini kullandığını belirten oyuncu, “Yüzgüç” soyadının anlamına da değindi. “Yüzü gülen demek herhalde,” diyen sunucuya, “Gerçekten güleç biriyim, gülmeyi ve insanlarla eğlenmeyi seviyorum. Bir başkasının güldüğünü görmek ekstra hoşuma gidiyor. Soyadıma uyuyorum bence,” yanıtını verdi. Ekrandaki sevimli ve enerjik hallerinin gerçek hayatına da yansıdığını belirtti.

Doğum Tarihi Bilmecesi: “Burç Konuşamıyorum, Çok Keyifli!”

Röportajın en dikkat çekici anlarından biri de Yüzgüç’ün doğum tarihiyle ilgili belirsizlik oldu. 1995 yılında Van’da, annesinin sağlık açısından sıkıntılı bir dönemde evde dünyaya geldiğini anlatan oyuncu, “Sene net ama ay ve gün olarak net değiliz. Babam o sırada şehir dışındaymış ve aylar sonra gelebilmiş. Babamın net söylediği bir tarih var, halamın iddia ettiği bir tarih var, bir de teyzemin. Üçü de birbirini tutmadığı için kimliğimde 1 Ocak 1995 yazıyor ve ben oradan devam ediyorum,” dedi. Bu durumun en eğlenceli yanının ise burç muhabbetlerine dahil olamaması olduğunu gülerek ekledi: “Herkes burç konuşmaya başlıyor, ben konuşamıyorum. ‘Nasıl yani?’ diyorlar, ‘Belli değil işte’ diyorum. İnanılmaz güzel bir muamma!”

Van’dan Ümraniye’ye Uzanan Bir Çocukluk: “Sokakta Büyüdüm”

Van’da doğduktan 5-6 ay sonra ailesiyle İstanbul Ümraniye’ye taşındıklarını ve o zamandan beri aynı semtte yaşadığını belirten Yüzgüç, “Anadolu Yakası’nın çocuğuyum. 30 yaşındayım, hala oradayız. Çevrem, arkadaşlarım, her şeyim orada,” dedi. Çocukluğunda hayli yaramaz olduğunu itiraf eden oyuncu, “Hakkımı yemeyeyim, çok yaramazdım ama kötü bir yaramazlık değildi bu. Serserilik anlamında değil, ‘şu çocuklarla takılma’ denilen çocuklar biz değildik, aksine takılması gereken insanlardık. Mahalledeki herkesi, hastasını, yaşlısını bilirdik. Zillere basıp kaçmışlığım da var ama kimin ziline basmamak gerektiğini de bilirdik. Sokakta büyümüş olmaktan gurur duyuyorum,” diye konuştu. Babasının kaportacı olduğunu ve yeni emekli olduğunu, annesinin ise ev hanımı olduğunu belirtti. Amerika’da yaşayan bir de ablası olduğunu söyledi.

Oyunculuk Ateşi 10 Yaşında Yandı: “Tiyatrocu Olacağım Dedim!”

Oyunculuk hayalinin 10 yaşında başladığını söyleyen Yüzgüç, “Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum mesleği yapıyorum. Ben tiyatrocu olacağım diyordum, sinema ya da dizi gibi bir algım yoktu,” dedi. Bu tutkunun komşularını, cami hocasını, bakkalı taklit ederek, insanları güldürme isteğiyle başladığını anlattı. Ailesinde hiç oyuncu olmadığını, sanatı ve tiyatroyu ailesiyle birlikte öğrendiklerini ifade etti: “Annemleri anlatırdım, ‘Anne bu böyleymiş, baba şu şöyleymiş’ diye. Şimdi dizinin bölümlerini beraber izliyoruz, oyuna beraber gidiyoruz. Hatta ben konservatuvardayken, haberim olmadan annemle babam okuldaki bir arkadaşımın oyununu izlemeye gelmişler.” Gençliğinde futbol da oynadığını ancak “tiyatro mu futbol mu?” ikileminde tercihini tiyatrodan yana kullandığını belirtti.

Mimar Sinan Yılları ve Sektöre İlk Adımlar

Mimar Sinan Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden 2018’de mezun olduğunu söyleyen Yüzgüç, okul yıllarında tamamen eğitimine odaklandığını ve televizyona iş yapmadığını belirtti. Mezuniyet sonrası ise bir buhran dönemi yaşadığını ve yaklaşık bir buçuk sene tiyatro yapmadığını itiraf etti: “İşin işleyişinden biraz sıkıldığım için, ‘Bu iş gerçekten böyle mi yürüyormuş?’ dediğim noktada bıraktım.” Daha sonra Erkan Kolçak Köstendil’in “12 Numaralı Adam” oyununda asistanlık yaparak sektöre yavaş yavaş geri döndüğünü ifade etti.

“Baraj”dan “Kızılcık Şerbeti”ne: Yükselen Bir Kariyer

İlk dizi deneyimini 2019’da “Baraj” ile yaşayan Yüzgüç, ardından askerlik görevini tamamladı ve “Kuruluş Osman” kadrosuna dahil oldu. Sonrasında “Atatürk” projesinde yer alan oyuncu, asıl çıkışını “Kızıl Goncalar” ve özellikle “Kızılcık Şerbeti”ndeki Fıraz karakteriyle yakaladı. Fıraz’ın bu denli popüler olacağını beklemediğini söyleyen Yüzgüç, “Senaryo ekibi karakteri inanılmaz ördü, onların haklarını yiyemem,” dedi.

Tiyatro Hayali ve Oyunculuğa Bakışı

Hala tiyatro yapma arzusunun güçlü olduğunu belirten oyuncu, “İstediğim oyunu istediğim şekilde, sahnelerde, bütçeyle ve prodüksiyonla yapmak istiyorsam önce biraz bu tarafı (TV/sinema) halletmem lazım. Kafanın rahat olması lazım,” dedi. Oyunculuğu “bazı psikolojik noktaları deneyimlemek” olarak tanımlayan Yüzgüç, “Oyunculuktan bir şey umarak yola çıkmadım. O bana yeni kapılar açıyor, sürprizler yapıyor. Onunla beraber eğleniyorum, onunla beraber üzülüyorum,” şeklinde konuştu. Sektörde kendisini en çok zorlayan şeyin ise “bazı insanların düşük hayaller kuruyor olması ya da hayallerinin kendisiyle uyuşmaması” olduğunu belirtti.

Şöhret, Sosyal Medya ve Özel Hayat

Artan tanınırlığına rağmen mütevazı bir yaşam sürdüğünü ve genelde kendi semtinde, çocukluk arkadaşlarıyla vakit geçirdiğini söyleyen Yüzgüç, “Çok safe zone’da yaşayan bir adamım,” dedi. İnsanların oyunculuğuyla ilgili övgü almasının, dış görünüşüyle ilgili yorumlardan daha çok hoşuna gittiğini belirtti. Sosyal medya hesabının ise 2017-2018 yıllarında, bir kısa filmle Moskova Film Festivali’nden ödül aldıktan sonra arkadaşı Metin tarafından açıldığını ve kendisinin çok aktif olmadığını söyledi.

Aşk hayatıyla ilgili sorulara ise ketum yaklaşan oyuncu, “Kızılcık Şerbeti”ndeki Fıraz’ın aşkı için yaptıklarını desteklediğini ancak kendisinin benzer bir durumda ne yapacağını bilmediğini ifade etti. Şu sıralar aşık olmadığını belirten Yüzgüç, “Zaman yok ki,” dedi. İkili ilişkilerde oldukça direkt olduğunu, bunun zaman kazandırdığını düşündüğünü de ekledi.

“Tez Canlıyım, Hayat Mottom Teslimiyet”

Kendisini “yazın esen hafif bir yel” gibi tanımlayan Batuhan Bozkurt Yüzgüç, en belirgin özelliklerinden birinin “tez canlılık” olduğunu söyledi: “Bir şey hemen olsun isterim. Bu bana çok şey katıyor ama bazen de törpülemek istediğim bir özellik.” Hayat mottosunun ise “teslimiyet” olduğunu belirten oyuncu, “Her şey olacağına varır. Hiçbir yere geç kalmıyorum, hiçbir şey de benden kaçmıyor. Sakin olabiliriz. Tabii ki mantıklı adımlar atarak, evde oturup bir şeyin olmasını beklemiyorum,” dedi.

Gelecek Hayali: “Dişimi Kaşındıran Güzel Karakterler Olsun”

Geleceğe dair en büyük hayalinin, sağlığı elverdiği sürece farklı ve çeşitli karakterleri canlandırmak olduğunu belirten Yüzgüç, “Bunun Avrupa’da olması, Nuri Bilge filminde olması, televizyonda ya da dijitalde olması fark etmiyor. Yeter ki beni heyecanlandırsın, kafamı yastığa koyduğumda ‘Ah be ben bunu nasıl oynayacağım şimdi?’ heyecanını yaşayayım. Dişimi kaşındıran güzel karakterler olsun,” diyerek sözlerini noktaladı.



Bağlantıları görebilmek için lütfen Giriş yap veya Kayıt ol
yazısı ilk önce
Bağlantıları görebilmek için lütfen Giriş yap veya Kayıt ol
üzerinde ortaya çıktı.
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Üst