Mehmed Fetihler Sultanı Vlad Ertan Saban Kimdir?

Ertan Saban: Üsküp’ten Zirveye, Şimdi de ‘Mehmed Fetihler Sultanı’nda Efsanevi Kazıklı Voyvoda Vlad Rolünde!​

Türk televizyon ve sinema dünyasının saygın isimlerinden, çok yönlü oyunculuğuyla tanınan Ertan Saban, TRT 1’in büyük beğeni toplayan ve yüksek bütçeli yapımı “Mehmed Fetihler Sultanı” dizisinin kadrosuna dahil oldu. Medyanın “bomba transfer” olarak nitelendirdiği bu gelişmeyle , Saban’ın tarihin en tartışmalı ve ürkütücü figürlerinden biri olan Vlad Tepeş, namıdiğer Kazıklı Voyvoda’yı canlandıracak olması, şimdiden izleyiciler arasında büyük bir heyecan ve merak dalgası yarattı. Bu rolün, Ertan Saban’ın zaten parlak olan kariyerinde yeni bir zirve noktası olup olmayacağı ise en çok konuşulan konular arasında yer alıyor.

Ertan Saban Kimdir? Üsküp’ten Ekranlara Uzanan Bir Sanat Yolculuğu​

Ertan Saban, sanatla iç içe bir hayatın temellerini attığı topraklardan, Makedonya’dan Türkiye ekranlarına uzanan etkileyici bir kariyere sahip.

Doğumu, Ailesi ve Makedonya Yılları​

4 Aralık 1977’de Makedonya’nın başkenti Üsküp’te dünyaya gelen Ertan Saban , kökleri Osmanlı döneminde Kars’tan Makedonya’ya göç eden bir Türk ailesine dayanıyor. Makedonya’da yaşayan Türk azınlığının bir ferdi olarak kültürel zenginliğin içinde büyüyen Saban’ın kendisi gibi oyuncu olan Erman Saban adında bir erkek kardeşi bulunuyor. Sanatçının annesi, babası ve kardeşi halen Makedonya’da yaşamlarını sürdürüyorlar. Çocukluk yıllarını Üsküp’te geçiren Saban, tiyatroya olan tutkusunu genç yaşlarda keşfetti. Bu erken dönemdeki ilgi, onun sanat yolculuğunun ilk ve en önemli adımlarından biri oldu.

Tiyatro Eğitimi ve Sahneye İlk Adımlar​

Sanata olan bu derin ilgisi ve yeteneği, Ertan Saban’ı Makedonya Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’ne yönlendirdi ve buradan başarıyla mezun oldu. Konservatuvar eğitimi öncesinde, henüz 16-17 yaşlarındayken merhum Mehmet Ulusoy ile tiyatro yapma fırsatı bulması, onun sanatsal gelişiminde önemli bir etken oldu. Mezuniyetinin ardından kardeşi Erman Saban ve Luran Ahmeti ile birlikte Makedonya Türk Tiyatrosu’nda uzun yıllar boyunca birçok farklı oyunda sahne alarak oyunculuk yeteneğini pekiştirdi. Bu yoğun tiyatro geçmişi, Saban’ın karakterleri derinlemesine analiz etme ve onlara hayat verme becerisinin temelini oluşturdu. Balkan coğrafyasının kültürel çeşitliliği içinde yetişmesi ve aldığı kapsamlı tiyatro eğitimi, onun ileride canlandıracağı karmaşık ve çok katmanlı roller için sağlam bir zemin hazırladı.

Türkiye Kariyerinin Başlangıcı ve Kişisel Bilgiler​

Makedonya’daki başarılı tiyatro kariyerinin ardından Türkiye’ye gelen Ertan Saban, yeteneğini daha geniş kitlelere ulaştırma fırsatı buldu. Türkiye’deki televizyon kariyerine 2003 yılında “Sultan Makamı” dizisinde canlandırdığı Palyaço Refik karakteriyle adım attı. Hem Makedon hem de Türk vatandaşlığına sahip olan sanatçı , 1.85 metre boyunda ve mavi gözlüdür. Özel hayatında ise 3 Haziran 2016 tarihinden beri kendisi gibi oyuncu olan Ebru Özkan ile evlidir. Saban’ın kişisel ilgi alanları arasında saatler de bulunuyor; İkinci Dünya Savaşı’nda Yugoslavya’da asker olan dedesinden kalan Laco marka bir saat, onun için manevi bir değere sahip. Bu detay, onun geçmişine ve aile bağlarına ne denli önem verdiğini gösteren ince bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor.

Başarı Basamakları: Ertan Saban’ın Unutulmaz Projeleri ve Takdir Gören Performansları​

Ertan Saban, Türkiye’deki kariyerine başladığı andan itibaren rol aldığı projelerdeki etkileyici performanslarıyla adından sıkça söz ettirdi ve başarı basamaklarını hızla tırmandı.

“Elveda Rumeli” ile Gelen Geniş Tanınırlık​

Ertan Saban’ın Türkiye’de geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan ve kariyerinde bir dönüm noktası olan proje, 2007-2009 yılları arasında yayınlanan “Elveda Rumeli” dizisi oldu. Bu dizide canlandırdığı Aleksander Makedonski karakteriyle büyük beğeni toplayan Saban, izleyicinin hafızasında derin izler bıraktı. Bu rol, onun yeteneğini ve karizmasını gözler önüne sererek sonraki projelerinin de kapısını araladı.

Sinemada İz Bırakan Filmler ve Senaristlik Deneyimi​

Saban, sadece televizyon ekranlarında değil, beyazperdede de önemli başarılara imza attı. 2008 yapımı “Başka Semtin Çocukları” filmindeki Gürdal rolüyle 4. Kaunos Altın Aslan Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazanması , onun sinemadaki yeteneğinin erken dönemde takdir edildiğini gösterdi. Sanatçının çok yönlülüğünü kanıtlayan bir diğer önemli proje ise 2015 yapımı “Limonata” filmi oldu. Bu filmde Sakip karakteriyle başrol oynamanın yanı sıra filmin senaryosunu da kaleme aldı. Bu çift yönlü katkı, onun sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda yetenekli bir hikaye anlatıcısı olduğunu da ortaya koydu. “Limonata”daki performansıyla Türk Sinema Yazarları Derneği (SIYAD) Ödülleri’nde ve Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu dalında aday gösterildi.

Televizyonda Ses Getiren Diğer Önemli Roller​

“Elveda Rumeli”nin ardından birçok başarılı televizyon projesinde yer alan Ertan Saban, canlandırdığı her karakterle izleyiciden tam not aldı. “Kurtlar Vadisi Pusu” (2015-2016) dizisindeki Gölge karakteri , “Sakarya Fırat” dizisindeki Teo karakteri ve Ali Atay ile birlikte rol aldığı “Mutlu Ol Yeter” gibi yapımlar, onun farklı türlerdeki rollerin üstesinden başarıyla geldiğini gösterdi. 2018 yılında yayınlanan “Mehmed: Bir Cihan Fatihi” dizisinde Bizans İmparatoru Konstantinos Paleologos’u canlandırması , Fatih Sultan Mehmet dönemine ait bir karakteri daha önce de başarıyla yorumladığını ve tarihi rollere olan yatkınlığını ortaya koydu. Bu deneyim, onun şimdiki Vlad rolü için önemli bir birikim sağladığını düşündürmektedir. “Avlu” dizisindeki Oğuz Okan ve özellikle 2022-2023 sezonunda yayınlanan “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” dizisindeki Sadi Payaslı karakteriyle büyük beğeni topladı ve bu rolle Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde aday gösterildi. Sanatçının güncel projeleri arasında “Kötü Kan” (2024) dizisi ve merakla beklenen “Deha” (2025) dizisi bulunuyor. Bu istikrarlı ve başarılı kariyer grafiği, Ertan Saban’ın Türk dizi ve film sektörünün aranan ve saygı duyulan isimlerinden biri olduğunu kanıtlar nitelikte.

“Mehmed Fetihler Sultanı”: Bir Cihan Padişahının Destanı​

Ertan Saban’ın Vlad Tepeş karakteriyle dahil olduğu “Mehmed Fetihler Sultanı” dizisi, TRT 1 ekranlarında yayınlanan ve büyük ilgi gören bir yapım.

Dizinin Genel Konusu ve Tarihi Arka Planı​

Dizi, Osmanlı İmparatorluğu’nun yedinci padişahı Fatih Sultan Mehmet’in tahta çıkışını, en büyük hayali olan Konstantinopolis’in (İstanbul) fethini gerçekleştirmek için hem saray içindeki entrikalarla hem de dış düşmanlarla verdiği amansız mücadeleyi merkezine alıyor. Tarihi gerçeklerle kurgusal öğeleri ustaca harmanlayan yapım; aksiyon, dram ve macera türlerini bir araya getirerek izleyiciye soluksuz bir seyir deneyimi sunuyor. Dizinin, karakterleri tek boyutlu işlememesi, örneğin Bizans İmparatoru’nun halkına olan ilgisini de yansıtması, bazı izleyiciler tarafından olumlu bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Bu durum, dizinin tarihi olaylara ve karakterlere çok yönlü bir bakış açısıyla yaklaşma çabasını gösteriyor.

Yapım Ekibi ve Yayın Bilgileri​

Miray Yapım imzasını taşıyan “Mehmed Fetihler Sultanı”nın yönetmen koltuğunda ilk sezonda Şafak Bal ve Yıldıray Yıldırım otururken, yeni sezonda Yıldıray Yıldırım’a Selahattin Sancaklı eşlik ediyor. Dizinin etkileyici senaryosu ise Ozan Bodur, Enes Şengönül, Cihan Bozkaya, Fatih Güler ve Yasin Usta gibi kalabalık bir yazar ekibinin imzasını taşıyor. Türkiye’nin kamu yayıncısı TRT 1’de 27 Şubat 2024 tarihinde ilk bölümüyle izleyiciyle buluşan dizi , kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine ulaşmayı başardı. Dizinin resmi YouTube kanalının 771 bin, TRT 1’in YouTube kanalının ise 5.46 milyon aboneye sahip olması, yapımın dijital platformlarda da ne denli büyük bir ilgiyle takip edildiğinin bir göstergesi. TRT’nin genellikle büyük bütçeli ve tarihi önemi haiz projelere yatırım yapma eğilimi göz önüne alındığında, “Mehmed Fetihler Sultanı”nın da bu çizgide, hem prodüksiyon kalitesi hem de tarihi anlatımıyla iddialı bir yapım olduğu anlaşılıyor.

Tarihin Karanlık ve Karizmatik Figürü: Vlad Tepeş Namıdiğer Kazıklı Voyvoda​

Ertan Saban’ın canlandıracağı Vlad Tepeş, tarihin en korkulan ve hakkında en çok konuşulan figürlerinden biri olarak biliniyor.

Vlad Tepeş’in Tarihteki Kimliği​

Asıl adı III. Vlad olan ve 1431-1476 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen bu tarihi şahsiyet, Eflak (Wallachia) Prensliği’nin voyvodasıydı. Ancak o, daha çok acımasızlığıyla özdeşleşen “Kazıklı Voyvoda” (Rumence: Vlad Țepeș) lakabıyla anılmaktadır. Bu ürkütücü lakabı, düşmanlarını ve kendisine muhalif olanları kazığa oturtarak infaz etme gibi son derece vahşi yöntemleri nedeniyle almıştır. Vlad Tepeş, aynı zamanda Batı dünyasında İrlandalı yazar Bram Stoker’ın ünlü “Drakula” romanındaki vampir karakterine ilham kaynağı olmasıyla da tanınır.

Fatih Sultan Mehmed ile Çarpışan Yollar: Kardeşlikten Düşmanlığa​

Vlad Tepeş’in hayatındaki en çarpıcı ve dramatik dönemeçlerden biri, Fatih Sultan Mehmet ile olan ilişkisidir. Küçük yaşta, babası II. Vlad’ın Osmanlı ile yaptığı ittifak gereği kardeşi Radu ile birlikte Osmanlı sarayına bir nevi rehin olarak gönderilmiştir. Edirne’deki sarayda, o dönemde henüz şehzade olan II. Mehmed ile birlikte büyüdükleri, hatta kardeş gibi yakın bir ilişki kurdukları rivayet edilir. Ancak bu dostane başlangıç, yıllar sonra Vlad’ın Eflak tahtına geçmesi ve Osmanlı İmparatorluğu’na karşı isyan bayrağını açmasıyla acı bir düşmanlığa dönüşmüştür. Vlad, 1459 yılından itibaren Osmanlı’ya ödemesi gereken vergiyi kesmiş ve Macaristan Krallığı ile Osmanlı aleyhine ittifaklar kurmuştur. Bu durum, Fatih Sultan Mehmet’in 1462 yılında Vlad’ın üzerine ünlü Eflak Seferi’ni düzenlemesine yol açmıştır. Bir zamanlar aynı çatı altında büyüyen iki kişinin kaderlerinin böylesine keskin bir şekilde ayrılması, Vlad karakterinin trajedisini ve Fatih Sultan Mehmet ile olan mücadelesinin altında yatan kişisel dinamikleri daha da karmaşık hale getirmektedir. Bu durum, basit bir düşmanlıktan öte, ihanet, hayal kırıklığı ve kaybedilmiş bir kardeşlik temasını da beraberinde getirerek hikayeye derin bir duygusal katman eklemektedir.

“Kazıklı Voyvoda”nın Vahşeti ve Psikolojik Savaşı​

Vlad Tepeş’in namı, büyük ölçüde uyguladığı akıl almaz işkence yöntemlerinden ve özellikle kurbanlarını kazığa oturtmasından gelir. Tarihi kaynaklar, onun bu yöntemleri sadece düşmanlarını cezalandırmak için değil, aynı zamanda halkı üzerinde mutlak bir korku ve itaat sağlamak için bir psikolojik savaş aracı olarak kullandığını belirtir. Yaptığı bazı eylemlerin, Fatih Sultan Mehmet gibi güçlü bir hükümdarı bile dehşete düşürdüğü aktarılır. Osmanlı ordusuna karşı verdiği mücadelede, açık meydan savaşından ziyade gerilla taktikleri, ani gece baskınları ve psikolojik yıpratma yöntemlerine başvurmuştur. En bilinen ve en tüyler ürpertici eylemlerinden biri, 1462’deki Eflak Seferi sırasında Targovişte Kalesi yakınlarında binlerce kazığa geçirilmiş Türk esirinden oluşan bir “kazıklı orman” yaratarak Osmanlı askerlerinin moralini bozmaya çalışmasıdır. Kendisine gönderilen Osmanlı elçilerinin, dini gelenekleri gereği sarıklarını çıkarmayı reddetmeleri üzerine sarıklarını başlarına çiviletmesi gibi olaylar da onun gaddarlığına dair anlatılanlar arasındadır. Bazı kaynaklara göre, hükümdarlığı boyunca çoğunluğu Türklerden oluşan yaklaşık 100.000 kişinin ölümünden sorumlu tutulmaktadır. Bu vahşet, onu Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihteki en acımasız düşmanlarından biri yapmaktadır.

Ertan Saban, “Mehmed Fetihler Sultanı”nda Vlad Olarak Tarihi Yeniden Canlandırıyor​

Deneyimli oyuncu Ertan Saban, “Mehmed Fetihler Sultanı” dizisinde canlandıracağı Vlad Tepeş rolüyle, tarihin bu karanlık sayfasını yeniden ekranlara taşıyacak.

Role Seçilişi ve Diziye Katılımı​

Ertan Saban’ın, TRT 1’in iddialı yapımı “Mehmed: Fetihler Sultanı” dizisinin kadrosuna, tarihte “Kazıklı Voyvoda” olarak bilinen III. Vlad karakteriyle dahil olduğu resmi olarak duyuruldu. Ünlü oyuncunun, dizinin 47. bölümünden itibaren izleyici karşısına çıkacağı belirtiliyor. Bazı haber kaynakları, Saban’ın sezonun son üç bölümünde yer alacağını ifade ederken , dizinin üçüncü sezonda da devam edeceği ve Saban’ın bu önemli projeyle uzun soluklu bir anlaşma yaptığı vurgulanıyor. Dizinin anlatısında kilit bir nokta olan, “Saray duvarları arasında aynı çatı altında büyüyen Sultan Mehmed ve Vlad’ın yolları şimdi düşman saflarında kesişiyor” ifadesi, karakterin dizideki temel çatışma eksenini ve dramatik potansiyelini gözler önüne seriyor. Bu stratejik katılım, özellikle bir sezonun sonlarına doğru böylesine güçlü bir karakterin ve oyuncunun dahil edilmesi, hem mevcut sezon için çarpıcı bir final vaat ediyor hem de gelecek sezon için izleyicinin merakını dorukta tutmayı amaçlıyor.

Vlad Karakterinin Dizideki Yorumu ve Beklenen Etkisi​

Ertan Saban’ın canlandıracağı Vlad karakteri, “Osmanlı sarayında büyümüş fakat karanlığa teslim olmuş bir figür” olarak tanımlanıyor. Bu tanım, karakterin sadece tek boyutlu bir kötü adam olmaktan ziyade, geçmişiyle ve içsel çatışmalarıyla derinlikli bir portre sunacağının sinyallerini veriyor. Vlad’ın, tarihi kayıtlarda da belirtildiği gibi, acımasız olduğu kadar zeki bir lider olduğu ve Fatih Sultan Mehmet’i dahi dehşete düşüren eylemlere imza attığı vurgulanıyor. Bu ikilem, karakterin hem korkutucu hem de bir o kadar etkileyici ve merak uyandırıcı olacağını düşündürüyor. Ertan Saban gibi usta bir oyuncunun bu karmaşık yapıyı başarıyla yansıtması beklenirken, bu transferin dizideki genel heyecanı ve gerilimi önemli ölçüde artıracağı öngörülüyor.

İlk Tanıtımlar, Sosyal Medya Yansımaları ve İzleyici Beklentileri​

Vlad karakterinin diziye katılacağını müjdeleyen ilk tanıtım videoları yayınlandı ve sosyal medyada geniş yankı buldu. TRT 1 tarafından paylaşılan bir tanıtımda Vlad karakterine atfedilen, “İster av ol ister avcı farketmez ama asla avcıyı ava götüren köpek olma!” gibi iddialı bir replik, karakterin kararlılığını ve tehlikeli doğasını pekiştiriyor. Ertan Saban’ın Vlad rolüyle diziye katılması, sosyal medya platformlarında ve çeşitli forumlarda (örneğin Reddit ) hararetli tartışmalara yol açtı. İzleyicilerden gelen ilk tepkiler oldukça olumlu; birçoğu oyuncu seçimini “harika” olarak değerlendiriyor ve Ertan Saban’ın bu zorlu rolün üstesinden başarıyla geleceğine dair güçlü bir inanç taşıyor. TGRT Haber’in aktardığına göre, Saban’ın bu roldeki performansı, özellikle tanıtım videolarında sergilediği sert bakışlar ve karaktere kattığı hissedilen derinlik ile şimdiden sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri haline geldi. Genel izleyici beklentisi, Ertan Saban’ın tecrübesi ve yeteneğiyle, tarihin bu karanlık ama bir o kadar da karizmatik figürüne unutulmaz ve çok katmanlı bir yorum getireceği yönünde. Bu beklenti, dizinin ilerleyen bölümlerine olan ilgiyi daha da artırıyor.

Neden Ertan Saban? Vlad Rolü İçin Biçilmiş Kaftan mı?​

“Mehmed Fetihler Sultanı” yapımcılarının Vlad Tepeş gibi karmaşık ve tarihi önemi büyük bir karakter için Ertan Saban’ı tercih etmesi, birçok açıdan isabetli bir karar olarak değerlendiriliyor.

Oyunculuk Yeteneği, Karizması ve Fiziksel Özellikleri​

Ertan Saban, bugüne kadar canlandırdığı birbirinden farklı ve zorlu rollerle oyunculuk yeteneğini defalarca kanıtlamış bir isim. Sahip olduğu doğal karizma, canlandırdığı karakterlere farklı bir derinlik katmasını sağlıyor. Yaklaşık 1.85 metrelik boyu ve etkileyici fiziki duruşu, Vlad Tepeş gibi dominant ve otoriter bir tarihi figürü canlandırmak için önemli bir avantaj sunuyor. Mavi gözleri ise karakterin hem ürkütücü hem de hipnotize edici bakışlarına katkıda bulunabilir.

Tarihi Karakter Canlandırmalarındaki Deneyimi​

Ertan Saban’ın tarihi karakterleri canlandırma konusundaki tecrübesi, Vlad rolü için onu ideal bir aday haline getiriyor. Daha önce, 2018 yılında Kanal D’de yayınlanan ve yine Fatih Sultan Mehmet dönemini konu alan “Mehmed: Bir Cihan Fatihi” dizisinde Bizans İmparatoru Konstantinos Paleologos karakterine hayat vermişti. Bu rol, onun hem dönemin atmosferine hem de Bizans karakterlerinin dinamiklerine aşina olduğunu gösteriyor. Ayrıca, “Balkan Is Not Dead” (2013) ve yakın zamanda çekilen “Bir Cumhuriyet Şarkısı” (2024) filmlerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü canlandırmış olması , tarihi kişilikleri büyük bir başarı ve sorumlulukla taşıyabildiğinin en önemli kanıtlarından. Bu birikim, yapımcıların neden Saban’a güvendiğini ve bu zorlu rolü ona emanet ettiğini açıklar nitelikte.

Role Katması Beklenen Derinlik ve Nuanslar​

Ertan Saban’ın Makedonya Devlet Konservatuvarı’ndan aldığı sağlam tiyatro eğitimi ve uzun yıllara dayanan sahne deneyimi , ona karakterleri yüzeysel değil, psikolojik derinlikleriyle ele alma yetisi kazandırmıştır. Bu altyapı, Vlad Tepeş karakterinin sadece bilinen acımasızlığını değil, aynı zamanda kaynaklarda belirtilen zekasını , Fatih Sultan Mehmet ile olan karmaşık geçmişinden kaynaklanan trajik ve insani yönlerini de seyirciye aktarabilmesi için büyük bir potansiyel sunuyor. Karakterin “Osmanlı sarayında büyümüş fakat karanlığa teslim olmuş” şeklindeki tanımı, Saban’ın canlandıracağı figürün çok katmanlı ve içsel çatışmalarla dolu olacağını vaat ediyor. Bu da, izleyicilere sadece bir “kötü adam” değil, motivasyonları ve zaaflarıyla birlikte karmaşık bir anti-kahraman izleme fırsatı sunacaktır.

Sonuç: Ertan Saban’ın Vlad Yorumu ve “Mehmed Fetihler Sultanı”na Katacağı Yeni Soluk​

Ertan Saban’ın, tarihin en dikkat çekici ve tartışmalı figürlerinden biri olan Vlad Tepeş rolüyle “Mehmed Fetihler Sultanı” dizisine katılması, hem deneyimli oyuncunun kariyeri açısından hem de dizinin geleceği için şüphesiz önemli bir dönüm noktasıdır. Saban’ın engin tecrübesi, tartışmasız karizması ve canlandıracağı role getirmesi beklenen psikolojik derinlik, tarihin bu karanlık ama bir o kadar da merak uyandıran figürünün izleyici hafızasında unutulmaz bir yer edinmesini sağlayacaktır.

Vlad karakterinin, Fatih Sultan Mehmet ile olan ve dostluktan düşmanlığa evrilen karmaşık ilişkisi, dizinin mevcut dramatik yapısını daha da güçlendirecek ve çatışma dinamiklerini zenginleştirecektir. Bu durumun, izleyiciyi ekran başına kilitleyerek dizinin reytinglerine ve popülaritesine olumlu yansıması beklenmektedir. Ertan Saban’ın Vlad Tepeş yorumunun gelecek bölümlerde nasıl yankı bulacağı, karakterin dizinin genel seyrini ne yönde etkileyeceği ve bu performansın Türk televizyon tarihinde nasıl bir iz bırakacağı şimdiden büyük bir merak konusu. Bu rol, Saban’ın zaten takdir toplayan oyunculuk portföyüne eklenen değerli bir halka olmanın ötesinde, “Mehmed Fetihler Sultanı” dizisine de yeni bir soluk ve heyecan katacaktır.


yazısı ilk önce üzerinde ortaya çıktı.