irc.web.tr'e Hoş Geldiniz!
Türkiye'nin yeni nesil irc forumu sizinle!

Uzak Şehir Sadakat Albora – Gonca Cilasun Kimdir?

Uzman

Premium Üye
Premium Üye
Katılım
8 Eyl 2024
Mesajlar
2,450
Tepkime puanı
1

Uzak Şehir Sadakat Gonca Cilasun Kimdir? Hayallerinin Peşinde Koşan Usta Oyuncu​


Hayat verdiği kimi karakterlerle izleyenleri adeta “deli etmeyi” başaran, bunu da muhteşem oyunculuğuyla yapan bir isim Gonca Cilasun. Kimi zaman Despot bir figürle karşımıza çıkarken, kimi zaman evladını kaybetmiş bir annenin acısını iliklerimize kadar hissettiriyor. Ancak günlük yaşamında o, zarafeti, pozitif enerjisi, öğrenmeyi ve öğretmeyi seven yapısıyla hayallerinin peşinde koşan ilham verici bir kadın. Son olarak “Uzak Şehir” dizisinde canlandırdığı Sadakat Albora karakteriyle gündemde olan usta oyuncu Gonca Cilasun’u gelin daha yakından tanıyalım.

Çocukluk Hayallerinden Ankara’ya Uzanan Bir Oyunculuk Tutkusu

1966 yılında dünyaya gelen Gonca Cilasun’un oyunculuğa olan merakı aslında çocukluk yıllarına dayanıyor. Mahalle arkadaşıyla oynarken borazan çiçeklerini birer ahize gibi kullanıp hayali konuşmalar yapan, seyrettiği filmlerdeki çocukları taklit eden minik Gonca, lise yıllarında da tiyatro sahnesindeydi. Bu tutkusunu bir röportajında şöyle anlatmıştı: “Radyo tiyatrolarıyla büyüyen bir nesiliz biz. Okula gitmeden ve okuldan dönünce dinlerdim. Bunlar hayatımda yepyeni ve çeşitli yollar açtı. Oyun oynamayı hep sevdim. Hâlâ da severim. İnsan olarak büyüdükçe içimizdeki çocuğu ve hayal gücümüzü küçültürüz, ciddileşir ve çirkinleşiriz. Oyun oynamamı, hayal kurmamı sürekli kılacağını ve oyuncu olmazsam nefes alamayacağımı anladığım anda oyuncu olmaya karar verdim. Neredeyse Halise’nin (Sefirin Kızı dizisindeki karakteri) cahil cesaretiyle, hiçbir fikrim olmadan, hiçbir şey bilmeden yollara çıktım. Okullara başvurup sınavlara girdim. DTCF’ni kazandığımda dünyanın sahibi olmuş gibiydim.”

Ancak bu kararlı yolculuktan önce farklı bir durakta mola vermişti. Önce Hacettepe Üniversitesi Rehberlik ve Danışmanlık bölümünde eğitim aldı, fakat içindeki sesin onu başka bir yöne çağırdığını anlayınca bu bölümden ayrıldı. Oyunculuk hayali hiç sönmeyen Cilasun, azmiyle Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Oyunculuk Bölümü’nü kazandı ve başarıyla mezun oldu.

Haber Spikerliğinden Başarılı Bir Oyunculuk Kariyerine

Profesyonel dizi kariyerine 2010 yılında “Arka Sıradakiler” dizisiyle adım atan Gonca Cilasun’un bu tarihten öncesi de oldukça renkliydi. Televizyon ekranlarında haber spikerliği yaptı, radyolarda çalıştı, sanat alanında çeşitli eğitimler verdi ve hatta organizasyon işleriyle de ilgilendi.

Unutulmaz Karakterler, İz Bırakan Projeler

“Arka Sıradakiler” ile başlayan ekran serüveni, “Karagül” dizisinde canlandırdığı Fikriye karakteriyle zirveye ulaştı. Bu proje sayesinde geniş bir hayran kitlesi edindi. “Gülizar” dizisindeki Muazzez karakteriyle de çok sevildi. Bunların dışında;

  • Kalbim Yangın Yeri
  • Not Defteri
  • Kayıp
  • Benim Hala Umudum Var
  • Sudan Bıkmış Balıklar
  • Kanıt
  • Ateş Kuşları

gibi birçok yapımda rol aldı. “Sefirin Kızı” dizisindeki Halise Efeoğlu karakteriyle bambaşka bir karaktere bürünebildiğini bir kez daha ispatladı. 2023 yılında ATV’de yayınlanan ve sokak çocuklarının hüzünlü hikayesini anlatan “Ateş Kuşları” dizisinde ise, bebekken çöpe atılan Gülayşe karakterinin halası Hacer’i canlandırarak izleyicileri derinden etkiledi.

Sinemada ise “Ceset” (2016), “Taş” (2017) ve kendisini çok etkilediğini belirttiği “Münhasır” (Kısa Film) gibi yapımlarda yer aldı. Tiyatro sahnesindeki varlığını ise “Definname” gibi oyunlarla sürdürdü.

“Uzak Şehir” ve Çok Konuşulan Sadakat Albora Karakteri

Gonca Cilasun, şimdi de Kanal D ekranlarında 11 Kasım’da ilk bölümü yayınlanan “Uzak Şehir” dizisiyle fırtınalar estiriyor. Gülizar Irmak’ın senaryosunu yazdığı, Ahmet Katıksız’ın yönettiği dizi, güçlü oyuncu kadrosuyla (Ozan Akbaba, Aslıhan Gürbüz Ünsal, Müfit Kayacan, Alper Çankaya vb.) ve sürükleyici hikayesiyle kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Dizide, Kanada’dan Mardin’e çocuğuyla birlikte gelen Alya’nın, vefat etmiş kocasının ailesi olan Albora’larla yaşadığı zorlu mücadele anlatılıyor.

Gonca Cilasun, bu etkileyici hikayede Albora ailesinin güçlü ve kuralcı ismi Sadakat Albora’ya hayat veriyor. Alya’nın oğlunu alıp gitmesine izin vermeyişiyle izleyenleri hop oturtup hop kaldıran Sadakat karakteri hakkında usta oyuncu şunları söylüyor: “Sadakat Albora, karakter olarak taban tabana zıt düşündüğüm ama iddiası, gücü, koruyuculuğuyla beni ilk bakışta cezbeden inanılmaz bir kadın. Sadakat, yeniliğe kapalı, her şeye karşı ağır kuralları olan bir kadın. Ben hep yeniyi ve daha iyiyi arayan biri oldum. Çocukları ve onların geleceği için her şeyi yapabilir. En büyük hazırlığım Sadakat’le konuşmaya çalışmam oldu sanırım… Gonca olarak Sadakat’le konuşabilmeyi başardım, en büyük hazırlığım bu oldu diyebilirim. Sadakati henüz seven çıkmadı, belki ilerleyen zamanlarda haklı olduğu yerleri görüp sevecekler. Beni yakından tanıyanlar bir süre Sadakat’in ben olduğuma inanmadıklarını yazdılar. Aslında herkes Sadakat’i bir şekilde tanıyor.”

Sanat Aşkı, Kişisel Tutkular ve Hayata Dair

Gonca Cilasun için oyunculuk en büyük tutku. Sabah gazetesine verdiği bir röportajda bunu şöyle ifade ediyor: “Oyunculuk. Her rol için ayrı heyecan duymak, karakterin zaman içinde değişimine şahitlik etmek, senaryo içinde evrilen yaşamlar. Küçük bir çocuk var içimde ve bu çocuk şükür ki mesleğim gereği kocaman bir insan olmama rağmen özgürce oyun oynayabiliyor.”

Bu tutkusunu sadece kamera önünde değil, atölyelerde oyunculuk eğitmenliği yaparak genç yeteneklerin gelişimine katkıda bulunarak ve sahne sanatları alanındaki deneyimlerini paylaşarak da sürdürüyor.

Sosyal medyayı da aktif kullanan Cilasun, Merve Yurtyapan’a verdiği röportajda eğlenceli paylaşımlar yapmaktan keyif aldığını, sosyal medyanın kafa dağıtmak için birebir olduğunu belirtiyor. Dört kedisi olduğunu ve sık sık onlarla ilgili ya da kendisiyle ilgili anları paylaştığını da ekliyor.

Özel hayatında müzisyen Engin Hızarcı ile evli olan sanatçı, pandemi sürecinde Bodrum yakınlarında bir köye yerleşerek doğayla iç içe bir yaşamı tercih etti. Dalış yapmayı da çok seven Gonca Cilasun, zarafeti ve içten gülüşüyle etrafına umut saçıyor.

Ancak sektörde kadın olmanın zorluklarını da yaşamış bir isim. MedyaTava’dan Ömer Üst’e verdiği röportajda bu konuya değinerek, “Elbette oldu. Olmaz olur mu? Görmezden gelinmek bunların başında geliyor ve bu, başarının önünde olan en büyük engeldir. Hemen her sektörde kadınların yaşadığı bir zorluktur bu. Erkeklerin başarıları daha göz önündedir ve büyütülür, kadınların başarıları biraz daha geç fark edilir. Ama biz bunun da üstesinden gelmeyi öğrendik” ifadelerini kullanmıştı.

Gonca Cilasun, canlandırdığı her karakterle Türk televizyon ve sinema dünyasındaki yerini daha da sağlamlaştırırken, “Uzak Şehir”deki Sadakat Albora performansıyla da adından uzun süre söz ettireceğe benziyor.

Sadakat Albora: Albora Ailesinin Sarsılmaz Kalesi mi, Değişime Direnen Güç mü?

Sadakat Albora, Mardin’in köklü ve güçlü ailelerinden Albora’ların önemli bir ferdidir. Dizide ailenin başı olarak Cihan Albora öne çıksa da, Sadakat karakteri ailenin geleneksel yapısını, değerlerini ve belki de “itibarını” koruma misyonunu üstlenmiş, evin içindeki sarsılmaz otorite figürlerinden biri olarak belirir. Onun için aile bağları, kökler ve neslin devamı her şeyden önce gelir. Bu bağlılık, onu zaman zaman katı ve acımasız kararlar almaya itse de, kendi bakış açısıyla tüm eylemlerinin temelinde aileyi ve özellikle çocukları koruma güdüsü yatar.

Motivasyonları ve Değer Dünyası:

Gonca Cilasun’un ifadeleriyle Sadakat Albora, “yeniliğe kapalı, her şeye karşı ağır kuralları olan bir kadın.” Bu durum, onun geleneklere sıkı sıkıya bağlı, geçmişten gelen öğretilerle şekillenmiş bir karakter olduğunu gösterir. Değişime karşı direncini, ailenin dağılmasını önlemek, bilindik ve güvenli limanlarda kalmak isteğiyle açıklayabiliriz. Onun için modern dünyanın getirdiği farklı yaşam biçimleri veya bireysel özgürlük talepleri, ailenin kök saldığı topraklardaki düzen için bir tehdit unsuru olabilir.

Gonca Cilasun, karakterin en önemli motivasyonlarından birinin “çocukları ve onların geleceği için her şeyi yapabilir” olması olduğunu vurgular. Bu, Alya’nın oğlu, yani kendi torunu için de geçerli bir durumdur. Ancak Sadakat’in “koruma” anlayışı, Alya’nınkiyle taban tabana zıttır. O, torununun Albora soyadına yakışır şekilde, kendi belirlediği kurallar ve gelenekler çerçevesinde büyümesini arzular. Bu da Alya ile arasındaki temel çatışma noktalarından birini oluşturur.

Karakterin Çatışmaları ve Derinliği:

Sadakat Albora’nın en büyük çatışması, dış dünyaya ve özellikle Kanada’dan gelen, farklı bir kültüre ve yaşam anlayışına sahip Alya’ya karşıdır. Alya’nın bireyselliği, özgürlük arayışı ve oğlunu kendi istediği gibi yetiştirme çabası, Sadakat’in kemikleşmiş değerleriyle sürekli çarpışır. Bu durum, dizideki gerilimin ana kaynaklarından biridir.

Ancak Gonca Cilasun’un karakterle ilgili şu sözleri, Sadakat’in tek boyutlu bir “kötü” olmadığını düşündürür: “Sadakat Albora, karakter olarak taban tabana zıt düşündüğüm ama iddiası, gücü, koruyuculuğuyla beni ilk bakışta cezbeden inanılmaz bir kadın.” Cilasun’un kendisiyle zıt bir karakteri canlandırması ve onu “cezbedici” bulması, karakterin içinde keşfedilmeyi bekleyen karmaşık katmanlar olabileceğine işaret eder. Usta oyuncunun, “En büyük hazırlığım Sadakat’le konuşmaya çalışmam oldu sanırım… Gonca olarak Sadakat’le konuşabilmeyi başardım” demesi, karakteri anlamak ve onun motivasyonlarını içselleştirmek için derin bir çaba sarf ettiğini gösterir. Bu “konuşma” çabası, Sadakat’in de kendi içinde bir mantığı, bir doğrular sistemi olduğunu ve eylemlerinin bu sistemden beslendiğini anlamaya yönelik bir adımdır.

İzleyici Üzerindeki Etkisi ve Gonca Cilasun’un Yorumu:

Sadakat Albora, Alya’nın oğlunu alıp gitmesine izin vermeyen, onu kendi kurallarıyla kuşatan tavırlarıyla izleyiciyi sık sık “hop oturtup hop kaldırır.” Bu tepkinin nedeni, modern izleyicinin bireysel özgürlüklere ve annenin çocuğu üzerindeki doğal haklarına verdiği önemle, Sadakat’in temsil ettiği geleneksel ve baskıcı otoritenin çatışmasıdır.

Gonca Cilasun, izleyici tepkileriyle ilgili olarak, “Sadakati henüz seven çıkmadı, belki ilerleyen zamanlarda haklı olduğu yerleri görüp sevecekler” diyerek karakterin zamanla farklı yönlerinin anlaşılabileceğine dair bir kapı aralar. Belki de Sadakat’in eylemlerinin altında yatan derin korkular, geçmişte yaşanan ve onu bu denli katılaştıran olaylar zamanla ortaya çıkacak ve izleyicinin ona karşı bakış açısını değiştirecektir.

Cilasun’un “Beni yakından tanıyanlar bir süre Sadakat’in ben olduğuma inanmadıklarını yazdılar. Aslında herkes Sadakat’i bir şekilde tanıyor” sözleri ise oldukça çarpıcıdır. Bu, toplumda Sadakat Albora benzeri, kendi doğrularından şaşmayan, etrafındakileri kendi değer yargılarına göre şekillendirmeye çalışan, geleneksel otoriteyi temsil eden figürlerin varlığına bir gönderme olabilir. İzleyicinin karakterle kurduğu bu “tanıdıklık” hissi, onun yarattığı etkinin temel nedenlerinden biridir.

Dizideki İşlevi:

Sadakat Albora, “Uzak Şehir” dizisinde sadece bir çatışma unsuru değil, aynı zamanda geçmişin, köklerin ve bazen acımasızlaşabilen bir aile sevgisinin de temsilcisidir. Onun varlığı, Alya’nın modern birey olarak kendi kimliğini ve çocuğunun geleceğini koruma mücadelesini daha da anlamlı kılar. Aynı zamanda, aile bağlarının, geleneklerin ve bireysel özgürlüklerin sorgulandığı bir platform yaratır.

Gonca Cilasun’un güçlü oyunculuğuyla hayat bulan Sadakat Albora, karmaşık motivasyonları, sarsılmaz duruşu ve hikayeye kattığı derinlikle “Uzak Şehir” dizisinin unutulmaz karakterlerinden biri olmaya adaydır.


Bağlantıları görebilmek için lütfen Giriş yap veya Kayıt ol
yazısı ilk önce
Bağlantıları görebilmek için lütfen Giriş yap veya Kayıt ol
üzerinde ortaya çıktı.
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Üst